27 Ekim 2025, Pazartesi
22:54

KARMA KARIŞIK AMA ÇOK ANLAŞILIR BİR YAZI!..

KARMA KARIŞIK AMA ÇOK ANLAŞILIR BİR YAZI!..

Fakir Yılmaz Yazdı ...

KARMA KARIŞIK AMA ÇOK ANLAŞILIR BİR YAZI!..
Bugünkü yazıma başlamadan önce 'Değişim' denerek yapılan ve eski isimlerin 'yeni' diye seçildiği bir değişimle sonuçlanan CHP Ardahan İl Başkanlığı kongresi ardından üç adayın yarıştığı Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği seçimlerinin yanında başkan yardımcısının mevcut başkana rakip olduğu ve birçok tabela derneği gibi yeri olmadığından 4 yıldır cepte taşınan Ardahan Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği'nin seçimlerinin de olduğunu hatırlatırken, sıra da Ardahan Esnaf Odaları ile Ardahan Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanlığı ile CHP gibi her köye sandık kurması zorunlu olan Ardahan ve Göle Ziraat Odalarının seçimlerinin yapılacağını da belirtmek isterim.
Yani kısacası yarı resmi olan stk'ların seçime gittiği şu günlerde;
Ardahan plakası 75 değil, 74 kişi ile ancak sazlı sözlü burs etkinliği yapan İstanbul Hoçvan Federasyonu ve 'yağ satarım, bal satarım' dercesine bir kliple yeni bir etkinlik yapacağını duyuran Ankara Ardahan Federasyonu gibi memleketi kurtarmaya çalışan batı kentlerinde ki 'Çal oynasın gelsin Kaz gecesi, gitsin saz gecesi..' demeye devam ettiklerini de izlerken, yönetimi kongresinden sonra belli olan ve hafta sonu yapılan son maçını da yenilgi ile kayıp eden Serhat Ardahan Spor'un lige hiç iyi başlamadığını da izlemekteyiz..
Ve bu takımın adını alan Serhat Ardahan Dernekler Federasyonunun da 22 Ekim'de İstanbul Şişli'de yapılacak olan kongre ile yeni başkanını ve yönetimini belirleyeceğini de siz okurlarım ve tüm Ardahan adını taşıyan stk'lara da bu köşemde bir gazeteci olarak herkese haber ederken sanki Artvin'inmiş gibi Bülbülan'da çıkan bir kavga yüzünden Artvin mahkemelerince hapis olan Şemsettin Şenel hocanın serbest kaldığını da öğreniyorum.
Bu arada 'Turpların büyüğü torbada' diyen Erdoğan'ın bu açıklaması ardından bizim 'Turp torbasına Turpları bizimkiler mi taşıyor?' manşetini sanki onaylıyormuş gibi bir haberde rastlıyorum. Ve "Kerimoğlu'nun mal varlığını soruşturun!" CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, katıldığı canlı yayında CHP’li eski Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nu hedefe koydu, savcılara şikayet etti. Başarır, Kerimoğlu hakkında, “Benim partimden. Mal varlığı soruşturulsun” Damga Gazetesinin üst başlık haberini ve bu yönde ki bana da gelen ve sanalımda da paylaştığım video görüntüyü düşünüyorum.
Haber olarak site ve gazetelerimizde de vereceğimiz bu bir kaç önemli notu buraya düştükten hemen sonra yeniden bugünün yorumuna yazımıza, ülke ve dünya gündemine bakacak olursak Fesi kararı sonrası Türkiye'den çekildiğini belirten PKK'nın SDG adı verilen YPG'ye katıldığını belirtip, fesi ve çekilmenin yeterli olmadığını belirtecek taraf olan iktidar ve Öcalan ile iktidar arasında ki DEM'in, son olarak İstanbul Bayrampaşa Belediyesinde yaşananlar başta olmak üzere cami yaptırarak, muhafazakar kanattan oy alacağını sanan CHP'li Belediyelere, seçim ve seçilme haklarına, mallarına el konulan iş insanlarına yani kısacası demokrasiye, adalete, insan haklarına yönelik yapılanlara kulak tıkadığı bir zamanda yıllar önce yazdığım bir yazım sanki bugünü anlatır gibiydi..
Çünkü, 6 yıl önce 'İŞ-İT ve Özel Hayat Bitti mi?..' başlığı ile ele aldığım aşağıda ki yazı durup, durduk yerde insanların piknik yaptığı, şenlik ve festivalde eğlendiği bir sırada patlattığı derme, çatma füzelerle Filistin'i kurtaracaklarını sanıp, saldırdığı İsrail'e yerlebir ettiren ve Trump'a teslim ettiren Hamas'a ve AK Partililerin bile kayyumunda memnun olmadığı Esenyurt'ta başlayıp, Bayrampaşa ilçesinde devam eden bugün yaşananlara bakıp, yeniden bir yazı yazmaya gerek yok gibi..
Çünkü, 'Önce yarat sonra bitirmeye çalış' modasının hüküm sürdüğü şu vefasız dünyada füzeden daha ucuz ve daha hızlı olan sanalın başaktörlerinden olan bir tweetle yada Adalet denen bir karar ile yaşananları kamuoyuna duyurma modasını izliyoruz.
Çoğumuzun özel hayatında yaşadığı ve 'Nereden başıma bela ettim' dercesine Allahın ve insanın yarattığını yok etme çabası zamana, zaman ve maddiyat kaybına hatta 'Kadın cinayeti, Aile faciası' başlıkları ile kan dökülmesine neden olur.
Dünyada ülkeler arasında, özel hayatta ise ölüm, öldürülme, cinayet haberleri ile dolu gazetelerin 3. sayfalarında yer alan bu durumun son örneğini ülkelerin ekonomisine attığı tweetlerle ya bomba ya da gündem olan Trump'ın son tweetidir.
Özel hayatta ise günlük bir gazete almadan 'Satılık Basın diye söylendiğimiz gazetelerin 3.sayfalarında yer alan kanlı haberlerle kararan hayatların yorumlanmaya çalışıldığı şu vefasız dünyada atılan bir tweetle İş-İT lideri denen adamın çocuklarıyla birlikte yok edildiği duyurulmuştu..
Ve El-Kaide lideri Usame Bin Ladin'i de bu yöntemle yolcu edenler şimdi ise adına general dedikleri ABD ve Rusya'nın muhatap aldığı YPG'liyi konuşuyor, alıştırıyor.. Iş-İT lideri Bağdadi'yi çocukları ile birlikte yok edenler bir de evlat, çocuk hakları adı altında kendilerini demokrasi yanlısı, Suriye'de ki gibi bir anda Cumhurbaşkanı olanları yani dün yarattıklarını ise bugün terörist yada cumhurbaşkanı olarak ilan ederler..
Yaratmanın Allah'a mahsus olduğu ama iktidarlar uğruna yaratılan bu dünyada 'kullanılanlar' diye yok edilenlerin vebalini de onlara uyanlar yani kendilerini kullandıranlar öder..
Başta kullanılıp Fetocu diye kenara atılanların, terörist ilan edilenlerin, mafya liderlerinin "Tak, Kullan, At" diye kullandığı ve çöpe attığı cep telefonu kartları gibi insanları, insanlığı kullananlar kendilerini mutlu sansalar da aslında kayıp edenlerin kendileri olduğunu da üzerlerine almazlar..
Çünkü Bağdadi'yi ABD değil, ona yardım eden kullanıcıları da asıl kullanılanlar olduklarını er geç anladıklarında iş işten geçtiği gibi özel hayatları da olayların beklenmedik bir anda açtığı kanlı gazete sayfaları gibi olur..
Bunun başını da Ortadoğu ve bu bölgede bulunanlar çekerler..
Kısacası Bağdadi olayı gibi özel hayat denen alanda da her şeyin her an olabileceğini ve bu olacakların gazetelerin 3.kanlı sayfalarına bir tweetle ya da bir kurşunla başlık olabileceğini hesaba katmak gerekir..
Ha bu arada Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Üyesi Cem Avşar'ın, İstanbul Bayrampaşa'da, Çağlayan'da ki gerginliklerin yaşandığı sırada, 'Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ile birlikte Zeynebiye Camii Açılışı ve Revak Alanı Temel Açma Töreni’ne katılım sağladık. İstanbul’a bu kutsal mabedin kazanılmasında emeği geçen başta İBB Başkanımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Bu cami inançların eşit şekilde hizmet aldığı, kardeşliğin ve dayanışmanın yaşandığı en güzel sembollerden biri olacak.' şeklinde attığı mesajını okuyunca onca davadan sonra şu an hapiste olan Ekrem İmamoğlu'nun Eyüpsultan'da Yasin Okuması haberini ve görüntülerini ve 'Bir gece ansızın gelip, namaz kılacağız..' denen Emevi camiyi ne hikmetse bir anda hatırladım..